Перевод: со всех языков на все языки

со всех языков на все языки

hasta düşmek

См. также в других словарях:

  • hasta olmak (veya düşmek) — hastalanmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yatağa (veya yataklara) düşmek — yataktan kalkamayacak kadar hasta olmak Daha on yaşımda yokken annem yatağa düşmüştü. S. M. Alus …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gözden (veya gözünden) düşmek — sevgi ve ilgiyi yitirmek Muhtarın oğlu bu hasta köpeklere düşman olduğu günden beri gözümden düştü. S. F. Abasıyanık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çukur — is. 1) Çevresine göre aşağı çökmüş olan yer Eşek sendeleyip yandaki çukurun içine düştü, kalkamadı. M. Ş. Esendal 2) Çene ve yanaktaki gamze Ne hoş gülerdi, yanaklarının çukuru ne derli toplu açılırdı. R. H. Karay 3) mec. Mezar Ben, bir ayağı… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dökülmek — nsz 1) Dökme işi yapılmak veya dökme işine konu olmak Tepesinden saçları bir hayli dökülmüştü. S. F. Abasıyanık 2) Kumaş dökümlü olmak 3) Bir işi, bir konuyu ele alış biçiminde değişiklik olmak 4) e Düşmek Bizim motor ikiye bölünüp suya… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • vurmak — e, ur 1) Elini veya elinde tuttuğu bir şeyi bir yere hızla çarpmak Masaya vurmak. Birinin başına vurmak. 2) i Ses çıkarmak için bir şeyi başka bir şey üzerine hızlıca çarpmak Kapılarını vurmadan, kartını göstermeden, kademeye aldırmadan odalara… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • şaşırıp kalmak — çok şaşırmak, büyük bir şaşkınlığa düşmek Hasta adamı da evden çıkarıp atmak olmaz, ne yapacağını şaşırmış kalmış. M. Ş. Esendal …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • canı ile uğraşmak — 1) ağır hasta olmak, ölüm döşeğinde can çekişmek Kadıncağız canı ile uğraşıyor, sen de eğleniyorsun. R. N. Güntekin 2) büyük sıkıntıya düşmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • başına bela almak — bir sorunla karşılaşmak, kötü bir duruma düşmek Al başına belayı, bir de hasta bakıcılık edeceğiz. Z. Selimoğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»